5 Mart 2013 Salı

Çocuklarımız :)

Bugünkü yazı tariften çok bir iç dökme olarak adlandırılabilir. Çocuk sahibi olmak çok büyük bir sorumluluk ve sürekli bir vicdan azabı duygusuyla başetmektir denir ya hep insan çocuk sahibi olunca bunun doğruluğunu yaşayarak öğreniyor. Sıfırdan bir insan yetiştiriyorsunuz, evet genetik bir mirası, sizin de sürekli çözmeye çalışacağınız bir yapısı olduğu doğru. Ama oya gibi işliyorsunuz onları aynı zamanda, kimi zaman farkında olarak, kimi zaman farkında olmayarak. Şakaya gelir birşey diil yani :) 
Hayat kimi zaman zor kimi zaman kolay ve renkli, ama çocuklara daha dikkatli bakınca, yada ne kadar mutsuz olursa olsun kendi çocukluğunuzu hatırlayınca içinizin tatlı bir özlemle dolmasının nedeni aslında tam ve donanımlı olarak gönderildiğimiz dünyada büyürken kim olduğumuzu unutmamız değil mi? İhtiyacımız olan her şeye sahipken sadece unuttuğumuz için hep bir arayışla geçiyor hayatımız, doğru insan, doğru iş, çok para, güzel ev vs. Hepsine birden bile sahip olsanız bitmeyecek bir kovalamaca.. Doğru insan'ın üzerine kurduğunuz hayatınız, parayla kendinize yarattığınız konfor, kariyer peşinde koştururken yıpranan bedeniniz, hep sonunda hayat kendimizden başka bir temele dayandırdığımız şeyi yıkıyor! Dönün bakın bi geçmişe; illa ki gelmiştir başınıza aşkla, işle, parayla imtihan. Aldıysanız dersinizi çıkmışsınızdır alnınızın akıyla, almayınca eninde sonunda sağlıkla vuruyor çünkü insanoğlu anca o zaman DURUYOR.
Asla iç karartmak değil niyetim çünkü bu dünyada çocuklar oldukça bu mümkün değil, çocuğu olan ya da etrafında çocuklar olan insanlar çok rahat gözlemleyebilir bunu. Onlar asla pes etmezler, hep meşguldürler, küçücük şeyler yeter onları mutlu etmeye.
Herkes kadar payımı aldım ben de hayattan, bağışıklık sistemimi çökerttiğim noktada artık bi durdum şükür :) Durduğunuz anda zaten başlıyor algınız iyileşmeye, güzel insanlar, güzel olaylar giriveriyor sessizce hayatınıza baharın çiçek kokulu rüzgarları gibi tatlı tatlı.. 
Reikiyle tanıştım, inanır mısınız tanışalı beri grip bile olmadım. Ya kızımın reiki öğrendiğim gün çizdiği resimle bir gökkuşağını tam da doğru sıralamasıyla çakra renklerinde boyamasına ne demeli, üstelik daha ben bile renkleri öğrenememişken!
Ya da her resmini bir renk karnavalına dönüştürmeye bayılırken haftalar önce kütüphaneye yapıştırdığı bembeyaz iki el? ( hani hepimiz yapardık ya küçükken kendi elimizi kağıda koyup çizerek :))  burada reikiyle tanışmamış olanlar için belirtmeli: reiki ellerimizi kullanarak yaptığımız bir enerji çalışması basit haliyle.
Hayat görerek baktığınızda öyle güzel şeylerle dolu ki, ıskalanmayacak kadar değerli! Çocukların rehberliğine güvenin, kaybettiğimizi sandığımız herşey orada duruyor işte, çocuklar nasıl ki bağışıklık sistemleri güçlensin diye hastalanıyorlar biz de aynen öyleyiz aslında, acı olarak değerlendirdiğimiz her tecrübe sadece güçlü yapıyor bizi. Bir de bu gözle bakın derim.
Onları mutlu edin çünkü bu çok kolay :)


1 yorum: