19 Ağustos 2013 Pazartesi

Kremşantili Kek



Bloguma uzun aralar verdiğimin farkındayım ve bunun için beni takip eden herkesten özür diliyorum. Tatsız günler geçiriyoruz hepimiz, dünyada olup bitenleri dehşetle izlemekten başka elimizden gelen birşey yok. Kendi dünyamda ise babamın geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde sıkıntılı günler geçirmeye başladık. Umarım bekleyişimizin sonu hayırlara ulaşır. 
Tatlı bir tarifle bir nebze olsun tatlı birşeyler düşünelim istedim, yapalı oldukça uzun zaman oldu. Paylaşmak bu tatsız günlere kısmetmiş. Pazarlarda yaz portakalı bulursanız belki bu kışa yakışır kekle serin bir nefes alabilirsiniz. Üzerindeki portakal yerken kızıma ve bana hiçbir acılık vermedi, lakin kardeşim portakalı acı buldu. Baştan uyarayım belki kabuğunu soyarak kullanmak suretiyle önlem almak istersiniz. 
İnsan yanıbaşına düşen acılarla derin düşüncelere savruluyor. Aslında bu gerçeği hayatın her anında akılda tutabilmek eminim birçok tatsızlığı hiç yaşanmadan ortadan kaldıracaktır. Ama yaratılışımız gereği bunu hayatımızın ortasına yıldırımlar düşmesi neticesinde hatırlayabiliyoruz. 
Fazla uzatmadan tarife geçiyorum, lütfen dualarınızı eksik etmeyin.
Unutmadan, bu tarif bir mutfaksırları tarifidir. Nilay hanım'a çok teşekkür ediyorum her biri birbirinden müthiş tarifleri için...

Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
150 gr margarin veya tereyağı ( eritilip oda sıcaklığına getirilmiş)
1/2 su bardağı portakal suyu ( orjinal tarifte greyfurt suyu var)
1 su bardağı + 1 su bardağından 2 parmak eksik un
1 pkt toz krem şanti
1 pkt kabartma tozu
1 küçük portakal ( tarifte mandalina var)
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz ( benim ilavemdir, koymayabilirsiniz)

Yapılışı:
Yumurta ve şekeri kar gibi olana kadar çırpıyoruz. Yağ ve toz halindeki krem şantiyi ekliyoruz. Portakal suyu ve unu ekleyerek 1 dk çırpıyoruz. Kabartma tozunu da ekleyip 30 sn kadar karıştırdıktan sonra yağlanmış ve tabanına ince ve yuvarlak olarak dilimlenmiş portakal veya mandalinayı ortaya denk gelecek şekilde dizdiğimiz baton kalıba karışımı döküyoruz. 180 derecede ısıtılmış fırında 35-40 dk pişiriyoruz. Kalıbımız tamamen soğuyunca ters çeviriyoruz. 

*Şantiden dolayı ipeksi dokulu bir kek oluyor, en az bir kez denenmeli.

*Sevdiklerimizi en son görüşümüz ne zaman asla bilemeyiz, hayat birşeyleri ertelemek için oldukça kısa, bir kez daha hatırlamış olalım... Keyifli ve sağlıklı haftalar olsun...



13 Ağustos 2013 Salı

Kopar-at Ye Kurabiyesi



Ne kolay bir kurabiye; Kopar-at ye! Hayat için ne zor, mutfak için ne kolay bir cümle! Koparıp atmak öyle kolay olmuyor hayatta öyle değil mi? Canını kemirenleri koparıp atmak oldukça zorlu bir yol. Hele de canına kattıysan onları yandığının resmidir. Koparıp atarken canından bir parçayı da koparıp atmayı göze almak gerek. Oysa kendin yapmalısın bunu, hayat yaparsa senin yerine bil daha çok acıyacaksın... Seni bir noktada çivileyip hareketsiz bırakan her şey, herkes... Mutfakla hayat aslında ne kadar da iç içe.. Bazı şeylerin kolaylığı ve zorluğunun yarattığı algı farkından başka ne kadar da farksız... Hiç anlayamam o yüzden mutfağa burun kıvıranları.. Konsantre bir hayat var orada... Hiçbirimiz mutfağın Jamie'si olmak zorunda değiliz, ama oradaki emek de küçümsenecek bir mesele değil! Çok mu derin oldu? Altı üstü bir kurabiye tarifi vereceksin noluyoruz yahuuu dediyseniz haklısınız vallahi :)) Lakin hayat ve mutfak öyle benziyor ki insan da söylemeden edemiyor canım... Mutfakta, harcadığımız emek ve malzeme doğrultusunda kurulan bir sofraya oturmaktayız, tıpkı hayat sofrasında olduğu gibi... Ne kadar leziz bir sofraya oturmak istediğimiz konusunda tek sınır biziz... Biz ve hayallerimiz... O yüzden her elden çıkan yemek de hayat da bambaşka ve kendine özel... Farkı yaratan sanırım hayaller ve hayallerin peşinden koşabilme azmi... Bir insanın kendine çizdiği sınırı inanın çizebilecek başka bir insan yok.. Sınırlara hapsettiğimiz benliklerimizle çırpınıp duruyoruz olduğumuz yerde... Evet bu döngüden kurtulmanın bir yolu var: Adım atmak! Önce koca bir adımı mutfağa ulaşmak için atalım, kolay ve leziz bir kurabiye için... Sonrasında her koparıp attığımız kurabiyeyle zincirlerimizi de koparıp atalım, tatlı ve leziz bir şölene dönüştürelim... 
Bu tarif bir Acemişef tarifidir, kendisine teşekkür ederim.
Bu arada geçmiş bayramınız kutlu ve de mutlu olsun :)))

Malzemeler:
3 küçük yada 2 büyük ( jumbo) yumurta
1 su bardağı toz şeker ( esmer şeker de olur)
125 gr yumuşak tereyağı
3,5 su bardağı un ( kullandığınız markaya göre değişebilir)
2 çay kaşığı kabartma tozu
2 çay kaşığı vanilya ( ben kullanmıyorum)
1/2 su bardağı fındık veya ceviz kırığı ( hafif dişe gelir şekilde)
2 çay bardağı kuru üzüm
1/2 limon kabuğu rendesi

Yapılışı:
Yumurtalar ve şekeri mikserle çırpıyoruz. Yağı ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. Un, kabartma tozu ve kullanıyorsanız vanilyayı beraber ekleyip düşük devirde çırpmaya devam ediyoruz. Limon kabuğu rendesi, fındık veya ceviz kırığı ve kuru üzümü de ekleyip kaşıkla karıştırıyoruz. Hamurumuz hafif yapışkan bir hamur olmalı. 
Yağlı kağıt serili tepsiye 1'er çorba kaşığı dolusu olacak şekilde elimizle sıyırarak şekilsiz ve aralıklı sıralıyoruz. 180 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 20 dk pişiriyoruz. Üstü hafif kızarınca olmuş demektir, aman dikkat yanmasın. Elbette fırınınızın dilinden en iyi siz anlarsınız, süre ve ısı konusu kimi fırınlarda değişebiliyor. Lütfen bunu gözardı etmeyin.

*Nefes almanızı kısıtlayan her şeyi koparın ve atın. İnanın canınız bunu yapmadığınızda daha çok yanacak... Mutlu haftalar olsun...


5 Ağustos 2013 Pazartesi

4 Renkli Patates Salatası



Ülkemizin bugünkü kapkara gündeminde ne kadar da rengarenk bir salata öyle değil mi? Yoğun istek üzerine Antalya'da yapıp fotoğrafladığım salatayı yayınlamak bu kara güne kısmetmiş. Bugünlerde yine içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor, pek çoğumuz bu psikolojideyiz belki de... Bir yandan da devam etmeye çalışıyoruz hayatımıza; çocuklarımızla oyun oynuyor, tencerelerimizi kaynatıyor, evlerimizi temizliyor, dostlarımızla iki kelam ediyoruz... Boğazımızda hiç yok olmayan bir yumruyla... Çocuğuna yemek yemediği için belki de asla kızamayacak olan babalar geliyor akşam yemeğini oyalanarak yiyip beni kızdıran kuzuma çıkışırken... Ve tüm bu olanlara rağmen dimdik duruşları... Bu derin mevzuların yeri elbette burası değil, bir yandan da elde değil... 
Bu salatayı internette bulmuştum birkaç yıl önce, genelde oldukça dikkatli bir şekilde kaydederim hangi siteden aldığımı ama buna böyle bir not düşmemişim. Bu yüzden tarifi aldığım sitenin sahibinden özür diliyorum, emeklerinin karşılığını ismiyle taçlandıramadığım için çok üzgünüm. 
Görüntüsü sizi yanıltmasın, yapımı oldukça basit. En temel malzememiz patatesi, ezerek farklı malzemelerle renklendirmekten ibaret tüm mesele. Ezme işlemini elde yapmalıyız yoksa bulamaç gibi olur ve istediğimiz şekli almaz. Bu şekil ve şemali ise Tupperware'in "Prenses Tacı"na borçluyuz. Eğer yoksa ortası delik kek kalıbı da kullanabiliriz sorun olmaz. Hem çay saatlerine hem şık akşam sofralarına eşlik edecek nefis salatamızı nasıl mı yapıcaz:

Malzemeler:
1 kg patates
1 kase robotta çekilmiş veya rendelenmiş havuç (3-4 adet)
1 kase robotta çekilmiş mor lahana
1/2 demet maydanoz
2-3 sap taze soğan
Tuz, karabiber
Zeytinyağı, limon

Yapılışı:
Patatesleri haşlayıp henüz sıcakken el ezicisiyle ezerek püre haline getiriyoruz. Zeytinyağı, tuz, az karabiberle tatlandırıyoruz ve 3'te birini streç film serilmiş kalıba veya prenses tacına bastırarak yayıyoruz. (Prenses tacına streç film sermeden yaptım). 
Havuçları 2-3 kaşık zeytinyağında soteliyoruz. 
Mor lahanayı tuz,yarım limon suyu ve 1 kaşık zeytinyağı ile robotta çekiyoruz. 
Maydanoz ve taze soğanları incecik kıyıyoruz. 
Kalan patates püresini 3 parçaya ayırıyoruz. 1 parçasına havuçları ekleyip karıştırıyoruz. 2. Parçaya mor lahanayı ekleyip karıştırıyoruz. 3. Parçaya yeşillikleri ekleyip karıştırıyoruz. 
Kalıba ilk sırada yaydığımız sade pürenin üzerine mor lahanalı püreyi bastırarak yayıyoruz. Sonra havuçlu ve yeşillikli püreleri de sırayla bastırarak yayıyoruz. Tüm püreleri hazırlarken damak zevkimize göre tuz ilavesini tadarak yapmayı unutmuyoruz. 
Prenses tacının kapağını kapatarak, kek kalıbı kullanıyorsanız da streçleyerek buzdolabında 1-2 saat dinlendirerek ters çeviriyoruz. Limonla servis ediyoruz. 

Arzu ederseniz üzerini minik kurabiye kalıbıyla kesilmiş salatalık ve havuçlarla, kışın nar taneleriyle süsleyebilirsiniz. 

*İyi olmak kolay, adil olmak zordur. Adalet hepimize gerekecektir... Çocuklarımıza adil bir dünya bırakabilmeyi diliyorum...