29 Temmuz 2014 Salı

Reyhan Şerbeti



Blog dünyasında açık ara bu yazın şampiyonu budur. Limonatayı bile tahtından edebilir, bizim evdeki küçük gurme için şimdilik öyle oldu en azından. Biter bitmez yenisini yaptım, pazarda reyhan aldığım tatlı, kibar amcadan ikişer demet almaya başladım. 
Eğer fesleğen, nane ve türevleriyle aranız iyiyse bu içeceğe bayılabilirsiniz. Yapımı da öyle pratik ki yapmamak için bahaneniz bile yok :)
Bu arada hepinize güzel bayramlar diliyorum, bayramlarda hatırlanmak çok mutlu ediyor büyüklerimizi, en azından bir güncük ayırabiliriz değil mi? Hayatın bazı güzelliklerini saklayıp korusak iyi olur sanki.
Ben Serap Ablamın tarifini uyguladım, sadece şekeri 2 kaşık arttırdım o kadar. Bloguna tüm tarifleri evine kahve içmeye gittiğimde istesem nasıl verecekse öyle yazdığını bildiğimden gözüm kapalı yaptım, çok teşekkürler ablacım :)

Malzemeler:
1 demet reyhan ( ben mor reyhan kullandım ama yeşil varsa onunla da yapabilirsiniz)
7 kaşık şeker ( ben 9 kaşık ekledim)
1 limonun suyu ( veya 1 türk kahvesi fincanı sıcak suda eritilmiş 4-5 limon tuzu)
1 litre (5 su bardağı) sıcak su

Yapılışı:
Reyhanı güzelce ayıklayıp yıkıyoruz. Varsa çiçeklerini de kullanıyoruz. Bıçakla ince kıyıyoruz veya rondoda çekiyoruz. Büyük bir tencere veya kapaklı bir kaseye alıyoruz. Üzerine şeker ve limon suyunu ilave ediyoruz. Kaynamış sıcak suyu da ekliyoruz ve şeker eriyene dek karıştırıyoruz. ( Bu esnada tencere ocakta değil, herhangi bir pişirme yapmıyoruz)
Daha sonra kapağını kapatıp tamamen soğuyana dek dinlenmeye bırakıyoruz. Bu esnada reyhan o muhteşem rengini veriyor suya. Ve ince bir süzgeç veya tülbentten geçirip süzüyoruz. Elimizde muhteşem rengiyle ve enfes kokusuyla 1 litrelik içeceğimiz kalıyor. Bir kavanoz yada sürahiyle buzdolabına kaldırıyoruz ve iyice soğuyunca afiyetle içiyoruz.

*Bu yazıyı gelip tepemde ne yazdım diye okurken hayııırrr limonatayı kimse tahtından edemeeeeez diyen küçük gurmemin son yorumunu da şuraya iliştirerek bitireyim de yanlış bilgilendirme olmasın madem :) Dipdibe diş fırçalamayı sevdiğim, tam mühim bi işe koyulduğum anda bana söyleyecek bişeyi illaki olan, hayatıma her sabah güneş gibi doğan minik fındık kurdum; hayat seninle her gün bayram. Hayatınızı her gün bayrama çevirenleriniz yanınızda, yakınınızda, hatta dibinizde olsun her daim...


16 Temmuz 2014 Çarşamba

Şekli Bozulmayan Şekilli Kurabiye



Ne çok kızanım var bi bilseniz tarifleri hep uzun aralıklarla eklediğim için. Tatili çocuk odaklı geçiren her anne (baba) gibi koştur koştur tatlı bir telaşla geçiriyoruz günleri. Anne kız evde oturabildiğimiz günlerde hayretler içinde bırakıyoruz sevdiklerimizi çünkü azıcık gezentiyiz :) Yine de evde de sıkılmaya pek vakit kalmıyor, siz de bir ev aktivitesi yapmak isterseniz mutluluğu garanti bu kurabiyeleri hemen yapın. Mis gibi tereyağı kokan, leziz mi leziz bu kurabiyelerle mutluluğu koklayın :) 
Tarifi instagramda zevkle takip ettiğim Smilenaworld 'den aldım. Instagram kullanıyorsanız mutlaka takip etmelisiniz. Hayatı her yaptığıyla güzelleştiren kadınlardan biriyle tanışmış olursunuz :)

Malzemeler:
1 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
150 gr oda sıcaklığında yumuşamış tereyağı
2 küçük çay bardağı nişasta ( buğday nişastası kullandım)
2 su bardağı un
1 çay kaşığı kabartma tozu
Dilerseniz limon kabuğu rendesi veya 1 çay kaşığı tarçın da ilave edebilirsiniz, ben eklemedim.

Yapılışı:
Önce yumuşak yağ ve pudra şekerini mikser yardımıyla krema kıvamı alana dek çırpıyoruz. Yumurtayı ekleyip iyice yedirene dek yeniden çırpıyoruz. Sonrasında beraber elediğimiz kuru malzemeleri de ekleyip hamuru elimizle toparlıyoruz. Şekillendirmeden önce üzeri kapalı bir şekilde buzdolabında (normal kısmında) 10-15 dk dinlendiriyoruz.
Sonrasında tüm şekilli kurabiyelerde yaptığım gibi hamuru iki yağlı kağıt arasında 2-3 mm kalınlığında açıyoruz. İki yağlı kağıt arasında yapmak hem mutfağımızı daha az kirletiyor hem de daha pürüzsüz kurabiyelerimiz oluyor.
Dilediğimiz şekildeki kalıplarla ( kalıpları kullanmadan önce keskin taraflarını hafifçe una batırıp çıkarırsak hamur kalıba yapışmaz) hamurumuzu şekillendiriyoruz. Bu aşamada tereyağlı hamur oldukça hassas ve kırılgan olacaktır, işimizi ne kadar çabuk ve dikkatli yaparsak o kadar iyi olur. Kestiğimiz kurabiyeleri bir spatula yardımıyla da yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizebiliriz.
150 derecede önceden ısıtılmış fırında 10-15 dk beyaz kalacak şekilde pişiriyoruz. Tabi fırınımızı iyi tanıyosak bu süreyi kendi fırınımıza göre ayarlayabiliriz.

*Şekilli kurabiyeler lezzetsiz olmak ve pişince formunu kaybetmek zorunda değil, 
deneyin, pişman olmayacaksınız :) 

*Bu haftanın ennn güzell olayı şüphesiz güzel arkadaşımın bana yaptığı sürprizdi. Gidip gidip sevdiğim yemek kitabını alıp bana yollayacak dostlar biriktirmişsem ne mutlu 35 yıllık ömrüme. Bir kez de buradan teşekkürlerimi yollayayım canıma, mutlulukla sarıldığım kitabımla beni buluşturduğu için :)) Bence siz de bir fenomen olan bu kitaptan mahrum kalmayın. Cafe Fernando-Cenk Sönmezsoy her evin mutfağında bulunmalı :))


12 Temmuz 2014 Cumartesi

Ev Yapımı Karışık Meyve Suyu


Ev yapımı her şeye deliren, büyük bir iştahla tüketen bir çocuğunuz varsa her şeyi evde yapmak için didinir durursunuz. Büyük bir iştahla dediğime bakmayın, kürdandan hallice bir evladım var. Yediği şeyler sağlıklı olsa da tabak tabak yemekler yemiyor malesef. Böyle durumlarda hep anneyi içten içe kahredecek  bir sürü yorum gelir ya çevreden, sanki yeryüzünde çocuğuna bilerek, isteyerek yemek yedirmeyecek tek bir anne varmış gibi... Siz kendi iç sesinize kulak verin, elinizden geleni yapıyorsanız gülün geçin. 
Bu arada sağlıklı beslenme konusunda takıntılı bir anne olmadığımı da belirtmek isterim. Ara sıra küçük abur cuburların bence mahsuru yok. 
Evde kalmış, yumuşamış meyveleri değerlendirmek için tamamen yaratıcılığınıza kalmış nefis meyve suları hazırlayabilirsiniz. Meyveler yeterince tatlıysa bence şeker eklemeden de kaynatılabilir. Ya da sonradan bal ilave edilebilir. 
Ben kendi yaptığım şekli yazıyorum, siz hayal gücünüzü katmayı unutmayın.

Malzemeler:
4 mor erik
3 limon armutu
6-7 tane taze kayısı
1 orta boy şeftali
1 ajda çay bardağı şeker
1 lt su

Yapılışı:
İyice yıkanmış meyveleri çekirdeklerinden ayırarak kabuklu halde irice doğruyoruz. Toz şekeri ve suyu ilave edip arada karıştırmak suretiyle kaynamaya bırakıyoruz. Kaynadıkça meyveler giderek şekillerini kaybedip posaya dönüşmeye başlayacaklar zaten.
Bu aşamadan sonra ister karışımı blender'dan geçirin ister tel süzgüden geçirin seçim sizin. Ben tel süzgüden geçirdim. Eğer meyveleriniz tatsızsa kaynama safhasında mutlaka tadıp ona göre ilave yapın ama fazla da tatlıya kaçmayın bence.
Buzdolabında iyice soğuttuktan sonra afiyetle için. 

*Dilerseniz hazır haliyle dondurma kalıplarına döküp meyveli buz yapabilirsiniz, dondurma niyetine yazın iyi gider.

*Dünyada olup bitenlere kayıtsız kalmak elbette mümkün değil. Tencerelerimizi kaynatırken, çocuklarımızı mutlu etmeye çabalarken hep yüreğimizde bir yumruyla mücadele ediyoruz. İnsan olmanın gereği olan bu duygu bence dil, din, ırk ayrımı yapmamalı. Tüm dünyanın sevgi enerjisinde buluşabildiği güzel günlere kavuşabilmeyi kalpten diliyorum...





5 Temmuz 2014 Cumartesi

Muffin Kalıbında Börek



Bugün ne pişirsem? Milyonlarca kadının her gün aklından geçen sihirli cümle. Değişik bişeyler denesem, hem de besleyici olsa da çocuk yerse tek öğünde çok şey alsa. Sahurda midemizi yakmasa, iftar sofrasına yardımcı olarak el atsa, çay saatine hızlıca yetişse... Hepimiz bunlar gibi düşüncelerin beynimize yağmur gibi yağmasıyla kendimizi mutfakta buluyoruz ve işe koyuluyoruz. Elinizin altında taze yufka olduğu zamanlarda bu böreği oldukça kolay hazırlayabilirsiniz. Aslında bu tarifi www.hayatcemresi2.blogspot.com'da gördüm. Ben kendime göre birçok değişiklik yaptım, isterseniz o tarife de bi göz atın. 
Börekler çok yağlıymış hissi verdiğinde ben o böreği yemekten keyif almıyorum, o yüzden börek tariflerinde ilk işim yağı azaltmak oluyor. Elimde de 2 yufka olunca sütü de azaltmam gerekti. Siz tarifi damak zevkinize göre uygulayabilirsiniz.

Malzemeler:
2 yufka
1 yumurta
3 türk kahvesi fincanı süt
1/3 türk kahvesi fincanı zeytinyağı  ( yani 1 parmak)
1/2 çay k. Kabartma tozu
Dilediğiniz miktarda kıyılmış maydanoz
1 su bardağı rendelenmiş beyaz peynir ve lor karışımı ( biraz lor takviyesi bence şart ki peynir tamamen eriyip kaybolmasın. Tabi patatesli, kıymalı veya bol otlu bir harçla da pişirebilirsiniz)
Üzerine: çörekotu

Yapılışı:
Öncelikle 12'li muffin kalıbımızı güzelce sıvıyağla yağlıyoruz. Her yerini özenle yağlayalım ki onca uğraşın sonunda börekler yapışıp kalmasın.
Tek kat yufkadan bir kase yardımıyla 12 adet yuvarlak parça çıkarıyoruz. Bu yuvarlaklar, muffin kalıbına yerleştirdiğinizde kenarları hafif yüksekte kalacak büyüklükte olurlarsa böreklerin görünümü oldukça şık olacaktır, çünkü onlar böreklerimizin tabanını oluşturacaklar. Kestikten sonra hepsini yerine yerleştiriyoruz. Kalan yufkaları da bıçakla gelişigüzel, küçük parçalar halinde kesiyoruz. 
Yumurta, sıvıyağ, süt, maydanoz, kabartma tozu ve peynirleri genişçe bir kasede güzelce karıştırıyoruz. Yumurtayı çırpıp eklemek işimizi kolaylaştıracaktır. Kestiğimiz yufka parçalarını da ilave edip güzelce harmanlıyoruz.
Muffin kalıbına yerleştirdiğimiz yufka tabanlarının üzerine kaşıkla bu harcı eşit bir şekilde paylaştırıyoruz. Üzerlerine çörekotu serpiyoruz. 180-200 derecede ısıtılmış fırında 40-45 dk pişiriyoruz. Fırından çıkar çıkmaz kalıptan çıkarmaya çalışırsak parçalanabilirler, biraz dinlendirip çıkarmak daha iyi olacaktır.

*Mutfağınızda pişenlerle ısınan kalpler sofralarınızdan eksilmesin...

4 Temmuz 2014 Cuma

Türk Usulü Tiramisu



Ramazan geldi iyice uğramaz oldun sen bloguna dedim kendi kendime. Oysa öyle çok tarif birikti ki eklemek için sabırsızlandığım... Böyle durumlarda napılır? Hemen tatlıya sarılınır... Bu tarif eminim herkesin defterinde vardır, kimi hazır pandispanyayla yapılan şekliyle, kimi de kedi diliyle. Aslında çakma bir tiramisu bu, ama çakma demeye dilim varmadı. Tiramisu'ya Türk yorumu diyelim :) Ya da güzel bir neskafeli pasta belki... Bazen gereksiz şeylere takılınca resmin bütününden uzaklaşıyor insan, ne farkeder adı sanı değil mi? Lezzetli bir tatlı yemek isterseniz haydi buyrun;

Malzemeler:
Keki:
2 yumurta
1/2 su bardağı sıvıyağ
1/2 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı süt
1 su bardağı un
1 pkt kabartma tozu
1 pkt kakao(50 gr) - bu miktar aslında kullandığınız kakaonun yoğunluğuyla alakalı. Bazen 2 -3 kaşık kakao ile bile o güzel çikolata rengini elde edebiliyoruz, fazlasının da acılık vereceğini akılda tutmalı-

Kreması:
1 lt süt
3 türk kahvesi fincanı un
3 türk kahvesi fincanı toz şeker
Bıçağın ucuyla tereyağı (1 tatlı kaşığı) - tarifin aslında 50 gr tereyağı var ama zaten krema ekleyeceğimiz için fazladan yağı gereksiz buluyorum-
1 pkt krema ( krema kullanmak istemediğinizde onun yerine suyu süzülmüş labne kullanabilirsiniz)

Keki sıcakken ıslatmak için:
1 su bardağı hafif ılık su
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı neskafe
Hepsini bardakta karıştırıp hazırlıyoruz.

Yapılışı:
Öncelikle kekimizi hazırlıyoruz. Yumurta ve şekeri mikserle güzelce çırpıyoruz. Sıvı malzemeleri ekleyip yeniden çırpıyoruz. En son birlikte elediğimiz kuru malzemeleri de ekledikten sonra hafifçe karıştırıp yağlanmış dikdörtgen borcama kek harcını döküyoruz. Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında pişiriyoruz.

Kek fırından çıkar çıkmaz hazırladığımız kahveli karışımla her yerini güzelce kaşıkla ıslatıyoruz. 

Kek pişerken krema için un ve şekeri bir tencerede harmanlayıp sütü ilave ediyoruz. Çırpma teli yardımıyla sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene dek pişiriyoruz. Ateşten alınca tereyağını ilave edip hemen karıştırıyoruz. Daha sonra muhallebi 5-10 dk dinlendikten sonra kremayı ekleyip mikserle güzelce çırpıyoruz. 2-3 dk yeterli olacaktır.
Borcamdaki ıslatılmış kekimizin üzerine hazırladığımız muhallebiyi döküyoruz. Tamamen soğuduktan sonra streç film ile kapatarak buzdolabında dinlendiriyoruz. Servis öncesi üzerine kakao eliyoruz.

* Kek pişirmeye üşenirseniz kakaolu pasta tabanlarından veya kedi dili bisküvilerinden kullanabilirsiniz. 

*Ben çoğunlukla bu tatlıyı hazırladığımda muhallebi ölçülerini yarı yarıya azaltarak pişiriyorum. Siz bol muhallebili seviyorsanız tam ölçü yapın, her iki haliyle de çok güzel oluyor. Yalnız muhallebiyi yarı yarıya ölçüyle pişirdiğinizde sakın benim bir keresinde yaptığım gibi kremayı da yarım paket kullanmayı unutmayın. Yoksa oldukça cıvık bir muhallebiniz olur. 

*Bu tatlıyı borcamla servis edebileceğiniz gibi kaselerde de servis edebilirsiniz. Keki borcamda ıslattıktan sonrasında kullanacağınız kaselere göre keki pay edip servisi kolay tatlılar da elde edebilirsiniz. 

*Hayatta bazen önümüze gelen şeylerin detaylarıyla uğraşmaktan bütününü kaçırabiliyoruz. Bir başak burcu olarak detaylarda boğulmak hobilerim arasında yer alsa da bu detayları artık hayatı güzelleştirecek alanlara yönlendirmeye çabalıyorum. Mutlu ve tatlı haftasonları dilerim.