Pişi midir, çiğ börek midir, adı ne olursa olsun tadı enfestir. Benimkiler kesin pişi çünkü çiğ börekteki gibi iç harcını çiğden koymuyorum. Soğanın o pişmemiş halinden hoşlanmıyorum ve o kadarcık kızarmayla bana pişmiş gelmiyor. Ah sevgili arkadaşım Deniz, sende denediğimizde ulaşmamız gereken sonuç buydu işte :) Deplasmanda pek verimli çalışamıyorum galiba, inşallah Türkiye'ye geldiğinde bu kez buluşabilirsek yapıp yeriz :) Bugüne dek hep göz kararı yaptığım hamuru bu kez ölçtüm biçtim. Oldukça coşkulu bir şekilde kabarıp huzurlarınıza geldiler. Bol kızgın yağda kızartmaya her daim dikkat ettiğim için kızardıkları yağın bir gramını bile içlerine çekmediler. Hamur kesinlikle sert değil ve sünger gibi. Vereceğim ölçüler oldukça fazla sayıda insanı doyuracaktır. Kalabalık bir aile değilseniz misafir çağırın :) Bu ölçüleri uyguladığınızda hamur başarılı olacaktır, yine de ne kadar ölçülü olursa olsun undan una oldukça farklı sonuçlar oluşabiliyor, suyun miktarı buna göre değişkenlik gösterebilir.
Hamur yoğurmak inanılmaz bir terapi, yoğurdukça hamurla birbirinizi çok daha iyi anlayacaksınız, anladıkça kıvamını tutturamamaktan asla korkmayacaksınız. Şimdiye dek bu ilişkiye güzel bir başlangıç yapamadıysanız hadi bir şans daha; ufukta şahane bir aşk görünüyor :) ( Tabi bu aşkın kilolar gibi meyveleri olmamasını diliyorum)
Malzemeler:
4,5 su bardağı un
1 pkt dr oetker kuru maya
1 yumurta
3 dolu dolu yemek kaşığı yoğurt ( sırf sulu kısmı olmasın)
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 çay kaşığı tuz
1 su bardağı su
İçi için:
350-400 gr kıyma
1 orta boy soğan
Tuz, karabiber
Yapılışı:
Öncelikle un ve mayayı güzelce harmanlıyoruz. Su haricindeki malzemelerle unlu karışımı buluşturuyoruz, hafifçe yoğuruyoruz. Suyu azar azar, elimize yapışmayan yumuşak bir hamur elde edene dek ekliyoruz. Hamuru güzelce toparladıktan sonra üzerini örterek 1 saat dinlendiriyoruz.
Bu arada 2 kaşık zeytinyağında kıymamızı kavurmaya başlıyoruz. Zaten yağda kızaracağı için fazla yağ koymayın. Küçücük doğranmış soğanları kıyma biraz kavrulduktan sonra ekliyoruz. Tuzunu ve karabiberini de ekledikten sonra arada karıştırmayı unutmayarak güzelce kavuruyoruz. Sonrasında soğumaya bırakıyoruz.
Mayalanan hamurumuzu şöyle bir tekrar yoğurduktan sonra limon büyüklüğünde bezeler yapıyoruz. Unlanmış zeminde hamuru oklavayla biraz açarak iç harcını koyup uçlarını iyice bastırarak kapatıyoruz. Bu kez elimle kapattıktan sonra bir de çatalın sırtıyla izler yaptım, kızarırken hiç açılmadılar.
İyice kızdırılmış yağda pişilerimizi güzelce kızartıyoruz. Sonrasında incecik dilimlenmiş domateslerin güzel eşlikçiliğiyle pişilerimizi afiyetle yiyoruz.
* İç malzemede peynir- maydanoz karışımı da güzel olur, peynir çok yağlı olmasın ki dışarı taşmasın.
* İllaki kuzuya bir tane anne usulü yuvarlak açılmış, ortasına parmakla göz ve burun deliği açılmış pişi kızartırım, sanırım bununla daha çok kendi çocukluğuma bir selam çakmış oluyorum :))
canim arkadasim benim, mutlaka biraraya geldigimizde deneyelim tekrar :)
YanıtlaSilher tarifin cok guzel bu arada... hergun heyecanla bakar oldum bloguna...opuyorum seni canim..
Bu yaz inşallah canım. Çok teşekkür ederim, çok mutlu ediyor beni güzel düşüncelerin, tatlı kuzucuklarımı ve seni çok öpüyorum.
YanıtlaSilpişilerinin lezzetini bilen biri olarak nefis görünüyorlar ellerine sağlık bir an nostalji yaşadım kahvaltı soframızda annemde ne güzel pişiler yapardı bize hey gidi günler...
YanıtlaSil