Şükürler olsun ki sebzeleri sorunsuz yiyen bir çocuğum var, buna pırasa da dahil. Lakin ben pırasayı aynı şekillerde pişirmekten sıkıldım. Size de olur mu? Yeni birşey deneme isteği kalbinizin kapısını pıt pıt pıt tatlı tatlı çalar, tüm kitaplarınıza bakar, internette dolanır, sonra gider bambaşka bir ilhamla ortaya birşey çıkarıverirsiniz. Böyle anlarda kalbinizin fısıltılarını dinlemek sizi mutlaka leziz birşeylere götürür. Bana da öyle oldu, aradım taradım; en büyük ilhamı www.portakalagaci.com 'dan aldım. Orada bambaşka bir tarif var, dilerseniz onu da deneyebilirsiniz, eminim leziz olacaktır. Verdiği ilham için Hatice hanıma teşekkür ederim.
Tek lokmada çocuğuma maksimum sebzeyi yedirebileyim diye havuç ve patates de ekledim. Pırasa sevmeyenleri de cezbedebilecek bir lezzet olduğunu düşünüyorum. Biz akşam yemeğinde tükettik, rahatlıkla çay ikramı da olur. Kış bitmeden en azından bir kerecik de böyle deneyelim değil mi? Benimki bir kereyle kalmıycak, o belli oldu :)
Malzemeler:
6 sap pırasa ( sadece içi dolu dolu olan kısımlarını doğradım, yani yemyeşil uç kısımlarını kullanmadım)
1 rendelenmiş havuç
1 orta boy patates ( çiğden incecik ve minicik küpler halinde kesilmiş)
2 yumurta
3 yemek kaşığı mısır unu
Zeytinyağı, tuz
Arzu ederseniz pulbiber, karabiber
Üzerine serpmek için biraz rendelenmiş kaşar
Yapılışı:
Pırasaları incecik doğrayalım. Biraz zeytinyağında üstü kapalı olarak ve arada karıştırmayı unutmayarak kavuralım. Tam pişmeden havuç ve patatesi de ekleyip yine arada karıştırarak pişirelim. Tuzunu damak zevkimize göre ayarlayalım. (Patatesleri gerçekten minik doğramalıyız ki malzemenin içinde göze batıp kendilerini tuhaf hissetmesinler :)) Sotelemede kullandığımız zeytinyağında cimri olmamakta lezzet açısından fayda var.
Bu harç biraz ılınınca hafif çırpılmış yumurtalar, istediğiniz baharatlar ve mısır unuyla buluşturalım. Hafifçe yağlanmış küçük kare bir kaba ( benimki 20 cm'lik bir kaptı), bu harcı güzelce döşeyelim. Rendelenmiş kaşarı da serpiştirip 170-180 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarana dek pişirelim.
* Börek gibi dilimleyip hafif ılıkken tüketin, lezzeti gerçekten çok güzel.
* Canım annem, küçükken o pişirdiğinde yemeyip teyzemde afiyetle mideye indirdiğimiz yemeklerin arasında ilk sırada hep pırasayı anlatır. Hatta teyzemden " Sen bu çocuklara hiç yemek yapmıyo musun" diye fırça bile yemiş bizim yüzümüzden. Oysa ki çalışan bir kadın olarak 1 gün kahvaltısız, yemeksiz bırakmadı bizi. Bak kızına; yemediği pırasaya aşık olmakla kalmadı bi de utanmadan yeni yeni tarifler deniyor. Tüm nazımız sanaymış :)
* Yemeklerinizi nazlanmadan yiyenleriniz çok olsun :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder